29 Aralık 2010 Çarşamba

Sizin hala yılbaşı kombinleriniz hazır değil mi?

Yeni yıla şunun şurasında ne kaldı? Hediye telaşlarından zaman bulabildikçe eminim üstünüze başınıza ciciler de baktınız.Ama bir türlü karar veremediniz mi?İşte yılın SON fırsatı.
Gideceğiniz yere göre kıyafet alternatifleri...

A Planı : Ailenizle yiyeceğiniz yemekten sonra, babanızın aldığı alkol oranından faydalanıp arkadaşlarınızın yanına kaçıcaksınız.Kıyafetiniz hem babannenizi hemde en yakın arkadaşınızı tatmin etmeli.Peki ama nasıl?
Malum kırmızı yılbaşının vazgeçilmez rengi,onsuz olmaz!(en olmadı iç çamaşırınızda kırmızıyı taşımalısınız o gece :)) Yemekte üzerinizde olacak o usturuplu ceket sayesinde babanız altına giydiğiniz straplez elbisenin farkına bile varmayacak.Uzun çizmeleriniz ise gecenin ilerleyen saatlerinde yerine yüksek ökçeli pabuçlarınıza bırakacak.Bu aşamada çizmelerin eve geri gitmesi mevzusunda anneyle işbirliği içinde olmak en mantıklısı, benden söylemesi ;)


yılbaşı



B Planı : Arkadaşlarınızla birlikte onca plan yapmaya çalışmanıza rağmen,bi türlü istediğiniz gibi bişiler bulamadınız.Sizde en son çare olarak ''Home Party'' yapmaya karar verdiniz.
Belli ki sabahın ilk ışıklarını birlikte görüceksiniz.Kıyafetiniz günün/gecenin her saati size zorluk çıkartmamalı.Hem rahat, hem şık Bohem bi kız olmaya ne dersiniz?


yılbaşı



C Planı : Haftalar öncesinden! rezervasyonunuzu yaptırdınız.Otel,gece klubü yada denize nazır bir restoranda karşılayacaksınız 2011'i.Saatler 12'yi gösterirken siz muhtemelen ayakta; 10 dan geriye avaz avaz geri saymış,yanınızdakileri öpmekle meşgul bir halde olacaksınız.
Her ne kadar gidilecek yere göre kıyafetinizde değişiklik yapmanız gereksede genel hatlarıyla o gece über! şık olmalısınız.O ince topuklar vitrinde durduğu gibi yerinde durmayacak,bütün gece ayaklarınızın canına okuyacaklar (:

yılbaşı



D Planı : Öyle bangır bangır müzik size göre değil, eskilerden dinleyip/söyleyip; fasıl ekibiyle 'Amaaann sabahlar olmasın' diye haykırmak istiyorsunuz.O dansöze de şimdiden taş çıkartıcağınız belli...
Elbise ve eteklerin her 3 kadından 3'ünde! olacağı bu gecede; siz bir fark yaratıp pantolonunuzla salınabilirsiniz.Gecenin neler getireceği hiç belli olmaz, kim bilir belki yerler yetmez, masaların üstüne çıkmak ister canınız...

yılbaşı



E Planı : Bu planın adını değiştiriyorum an itibariyle,bundan sonra bu plan Ecce planı olarak biline!Bu nacizane plan benim gibi yeni yıla evinin huzurunda girecek olanlara gelsin.
Ama bu planda bile üstümüze başımıza dikkat edelim lütfen! Bakalım benim o geceki kıyafetim nasılmış?

yılbaşı




İster inanın, ister inanmayın benim yılbaşı gecemin bu şekilde geçme ihtimali var!Vallaa....
Nolcağı hiç belli olmuyor?!
Heyhat
Mutlu yıllar efenim...

EccE


28 Aralık 2010 Salı

Işıl Işıl NİŞANTAŞI


Son 1-2 haftadır dünya yeni yılı karşılama telaşında...Caddeler, yollar, alışveriş merkezleri çoktan yeni yılın gelişini kutlamaya başladılar bile.

Dün İstanbul'un belkide en güzel semtine Nişantaşı'na gittik ve hazır gitmişken sizler için birkaç fotoğraf çektik.

Burada olmayanlar için işte karşınızda en güzel kıyafetleriyle Nişantaşı sokakları,dükkanları...


Kırmızı halı bile var



Nişantaşı'nın bu yılki süslemelerinde Tuvana Büyükçınar imzası olduğu caddeler boyunca uzanan mankenlerden belli (: Şişli Belediyesi çok güzel bir çalışmaya imza atmış.






Evimde yılbaşı ağacım yok diye üzülmeyin, nişantaşındaki hepimize yeter...


Bence en güzel süslenmiş mağazalardan ikisi:
L'occitane & Vakko



Cuma gününe kadar tekrar görüşemezsek şimdiden herkese mutlu,sağlıklı,başarılı yıllar.
2011 ' de her şey SİZİN istediğiniz gibi olsun...

EccE

11 Aralık 2010 Cumartesi

Bitmeyen Gün



Türk insanı yine kendinden bekleneni yaptı; 2 ay öncesinden verilmiş ödevi son 4 güne bıraktı...
Geçtiğimiz 4 gün beni resmen yaşlandırdı,gözlerim sürekli aynı ekrana bakmaktan yoruldu,zaten pek sağlam sayılmazlardı hepten bozuldular.Mezuniyete kadar dayansalar bari (:

Bu da benim son cinnet saatlerimde çekilmiş bi fotoğraf...
I'll be back,take care sweeties...

23 Kasım 2010 Salı

Baktım çok önemsiyorum...



... koyverdim gitti.
Bişiler yazmaya çalışmaktan sonra silip başa sarmaktan vazgeçtim!Yeter be...

Bundan sonra bu sayfada ben ne istersem o olucak, hem de çok amatör boyutta.

Aklınızı çelen bişi olursa çekinmeyin benimle paylaşın.
(ecceningezegeni@gmail.com)

Bakın mesela ben bunu beğendim geçenlerde babam için, nasıl?
Ha şöle yaaa,paylaştım rahatladım.








5 Kasım 2010 Cuma

H&M in partisine davetliydik ama...


... bizim gibi 2000 kişinin daha davetli olduğunu bilmiyorduk.

Saat 20.00
Parti 19.30 da başlayacak olabilir ama biz daha yeni yola çıkıyoruz.
Twitter'dan paylaşılan izdiham fotoğraflarına rağmen...

Saat 21.00
Yol bitti Forum ufukta görüldü,
şimdilik her şey olağan.
En alt kattayız,kırmızı halıyı takip ediyoruz(hatta biara ters yöne gidiyoruz)
Sonunda vardık, isimlerimizi onaylattık,bilekliklerimizi taktık.

Saat 21.15
Çok aşırı kalabalık gibi durmuyor,
kapıda da söylenilen kadar beklemediğimiz için kendimizi şanslı hissediyoruz.
(Bizi neyin beklediğinden bi haber dolanıyoruz ortalarda)
Gözler raflarda

Saat 21.30
İşte burdan sonrası tam bi muamma.
Ne oldu hiç hatırlamıyorum.
Belki de hatırlamak istemiyorum.
Kapıda bizi yanıltan boşluk yerini izdihama bırakıyor.
Sanki bedava dağıtıyorlar.(Tamam bazı ürünler gerçekten ucuzdu)
İnsanlar birbirlerinin ellerinden alıyorlar, o derece bir gözüdönmüşlük.
Payıma düşenleri kapıyorum.
Hala gözlerim raflarda,askılarda ama aklım artık ödeme kuyruğuna gir diyor.
Ve 2 saat sürecek bir serüvene başlıyorum.
Sevgili S. haliyle sıkılıyor.Haklı çocuk!
Kendini dışarı atmaya çalışıyor ama beceremiyor,çıkışlar sadece üst kattan!
Neyse kalabalıktan sıyrılıp dışarı çıkabiliyor.
Ece hala sırada.
Sevgili S. gidiyor dışarıda dolanıyor,mağazaları geziyor.
Ece hala sırada.
.
.
.
Ece kendini kaybediyor sırada,sıkıntıdan kendine yakın raflarda bulduklarına sarıyor.
Arada güzel şeyler çıkıyor,son anda bırakılan.
Eller kollar iyice doluyor.
Telefon çalıyor.
Arayan Sevgili S.
Daha bitmedi mi diyor.(Gece boyunca bunu en az 6 kez daha soracağından habersiz)
Bitmedi diyorum,o da sıkılmış belli.
Yanıma geliyor.
Önümdeki arkamdaki insanlardan görüp beğendiklerimi
bulması için resmen çocuğa talimat veriyorum.
Yazık el mahkum katlanıyor.(Tabi bi yere kadar)
Gidip getiriyor bana uygun olan bedenlerini.
Sıradaki herkesin beğenisi kazanıyor.
Aferin çocuğa diyor herkes bir ağızdan...
Şöle böle derken tam tamına 2 saat bekliyorum sırada.
Ellerim kollarım dolu ayrılıyorum belki ama
sinirlerimin bir kısmını da mağazada bırakıyorum.
Bu devirde alışveriş bile zor zanaat diyorum kendi kendime...

H&M açılış partisinden aklımda kalanlar:

-partiye özel %25 lik indirim

-Pasajlarda çok önceden gördüğüm elbiselerin,ceketlerin yeni sezon olarak önüme çıkması?

-Kasada imdadımıza yetişen garsonlar

-Son anda bıraktığım garden collection'a ait olduğunu düşündüğüm o kırmızı etek,ahh ahhh

-Bütün sıra arkamda bekleyen ve ben ödeme yaparken bir anda kaybolan anne-kız

-Gri süet bootie


Onca telaşa,saatlerce beklemeye,koşuşturmaya değdi mi?
İşte ondan pek emin değilim...

Merak edenler için günün hasılatı:
1 Trenchcoat
1 Mont
2 Kolye
Yüzükler
3 Bileklik
1 Şapka
1 Tshirt

Tam kapıdan çıkarken verdikleri torbadan da bir tane daha Tshirt çıktı
(Bence yarın ilk 200 e vericeklerini söledikleri limited edition ürün işte o tshirt)


İşte benim H&M maceram,emeği geçen herkese tekrar tekrar teşekkürler (:
xoxo
EccE



18 Ekim 2010 Pazartesi

Yağmur çizmesi sorunsalı?!


Yağmurlar içimi çürütmeye devam ediyor,ama benim hala bi yağmur çizmem yok mu diyorsunuz?!
AAAaaa ne çok ortak noktamız var (:

Acilen bi tane edinmeli,ama hangisini?


Hantal duran Hunter mı?


Şirinlikten ölmek üzere olan Vivienne Westwood mu?


Stoklarda bir türlü bulamadığım ama aramaktan vazgeçmediğim Topshop mı?



Yoksa, bütün paramı bu güzelliğe mi yatırmalı?



Rolling rolling rolling...

Yuvarlana yuvarlana bir taşa çarptım
Amma da metafor yaptım


Bu yaz üzerime yapışan ''rolling stones'' tişörtüm,sonbaharda da varlığını hatırlattı.
Havanın güzel olmasını bahane edip bana göz kırptı.
Bende karşı koyamadım...


Bunlar da kendini bilezik zanneden paket lastiklerim.
Şimdilik aramız gayet iyi,bi müddet bileğimde ikamet edicekler (:


Herkese iyi haftalar


xoxo
EccE


17 Ekim 2010 Pazar

out-fit



Geri dönüşümün şerefine çok planlı, programlı oldum.Günü gününe yazıyorum
ama sanmayın ki bu böyle sürer gider,haftasonu avantajını kullanıyorum diyelim(:
Karşınızda benim cumartesi kombinim...



Yeni makine sayesinde detay çekimlerimiz artık daha güzel...

Bi insan 30 saniye içinde modunu nasıl/ne kadar değiştirebilir?
cheerful vs. snob



Sonbahar gitme hep bizimle kal

xoxo
EccE

16 Ekim 2010 Cumartesi

SuperCat


O bir kuş hayır o bir uçak hayır hayır o bir SUPERCAT



Karşınızda dünyanın en havalı, en cool,
en dillense ilk ''sen de mi brütüs?'' diyecek,en en en kedisi
SEZAR



Size belki garip gelebilir ama biz bunu senelerden beri yapıyoruz.Neyi mi?
Sevgili sis s.'in kedisinin doğum gününü kutluyoruz.Maksat bize eğlence olsun.
Yoksa pisi pisinin ne pastadan yediği var ne de(istisnalar hariç) gelen oyuncaklarla oynadığı...


( prada etikete dikkat! )

Geçen sene yaptığımız şapkayı 1 saniye bile kafasında tutmamasından sonra bu sene biraz da konfora önem verip,kendisine pelerin yapmaya karar verdim.
Nihayetinde o gönüllerin kahramanı (: (annesine çekmiş)


Kafasındaki el yapımı tacıyla o tam bir lider...

Kendisi çok sevmiş olucak ki peleriniyle bir bütün halindeydi bütün gece.
Hayvanın ruhu artiZ

Daha nice nice yaşlara sevgili inek(pardon sezar!)

xoxo
EccE

14 Ekim 2010 Perşembe

İstanbul Park / Limit yok



Beni affedebilir misiniz, lütfen?

Ara ara ara ara...
Ama bitti,bu sefer net!
EccE kızımız nihayet kendine geldi,bu blogu açma sebebini hatırladı (:

Görüşmeyeli birçok şey değişti.
(Birçok şey değişmedi.)

-kürkçüye döndüm,izmiri şimdiden özledim
-saçlar bayaa bi değişti
-bronzlaşan tenlerin renkleri açıldı
-havalar soğudu
-bitmeyen yağmurlar başladı
-derslerin boğazıma yapışmasına ramak kaldı

vs. vs.


Yazın bitişine üzülemeden
Sonbaharın gelişini farkedemeden
Kış yüzüme çarptı



Neyse ki hepsine alışıldı, ileriye dönük planlar yapıldı.
(Yeni bir blog yolda,hem bu sefer ileriye dönük bi boyutta.)
( Süpriz süpriz süpriz )


İlk dönüş yazısını İstanbul Park'ta çekilen fotoğraflarla süsledi....


Heyecanlı bi sürüş deneyiminden sonra,
annemin kulağımda hala çınlayan sesinin de etkisiyle
( ''ben seni yolda bulmadım ece!'' )
farkediyorum yaşadığımız tecrübenin tehlike boyutunu.



Eğer sizde benim/bizim gibi bi delilik yapmak isterseniz,
atlayın vw'ninize ve soluğu İstanbul Park'ta alın.
Sonrasında yaşayacağınız tek pişmanlık keşke bi tur daha atsaydım olucak (:



Resimlerin kalitesi biraz güzel mi ne?!


Eeee o zaman bu sayfa en çok ziyaret edilenlere bi u-dönüşü yapsın (:
Özlemişim burda olmayı...

xoxo
EccE

29 Ağustos 2010 Pazar

DIY - Make your own Louis Vuitton İnspired Necklace


Geçen sezon hepimiz en az bir kere; LV defilesinde tavşancıkların boyunlarını süsleyen kolyeleri görüp ''amaannn ben yaparım bunu ne var yani?!'' dediğini biliyorum.Ben bizzat çok kez söyledim.
Ve sonunda annemi de işin içine katıp,kendime bir tane yaptırdım.Benimkisi biraz Derya Baykal işi oldu ama olsun, sevdim ben kendisini (:
Böle dümdüz istediğiniz stilde yapabilirsiniz küçük küçük parçaları(Tığ işlerinden hiç anlamam, 2de gir 4de çık.Mübarek memur çalışma saati gibi.)
Sonra birbirlerinin içinden geçirerek dikmeniz yeterli olucaktır.
Bundan sonra belki bi tanede kağıttan yaparız diye düşündüm ama bilemiyorum katlanmadan nasıl sabitleyebiliriz,neyse şimdilik bu da idare eder (:

Kendinize iyi bakınız yavrular


I(actually my mom) made a wool necklace inspired from last year LV fashion show.
I'm really not good at knitting,so you can use photo for knots caunting.
Planning to do same style necklace with paper,not sure about how to fasten them.Anyway this handle me for a while (:

Take care sweeties



xoxo
EccE

18 Ağustos 2010 Çarşamba

Leyleği havada gördüm (:



Bu kız leyleği çok fena havalarda gördü,yerinde duramıyor.Bu sefer ailesiyle tatile çıkmanın arifesinde.Bavul hazırlamaca,elbiselere uygun ayakkabıları seçmece.Gülse Birsel'in de dediği gibi

'' OFFF HAYAT ÇOK ZOR! ''


11 Ağustos 2010 Çarşamba

2 nişan 1 elbise / 2 engagements 1 dress




Geçen haftalarda hem kuzenimin hemde en yakın arkadaşlarımdan birinin ablasının nişanı vardı.Davetliler farklı olduğundan aynı elbiseyi giymekte sakınca görmedim.Nasıl da üşengecim değil mi? (:

Last weeks my cousin and also one of my best friends sister had an engagaments.Because guests are different I wore the same dress at both events.How slothful am I? (:




Bazen polyvore kıyafetlerinizi kombinlemek için çok iyi bir yardımcı olabiliyor.Dolabınızda giyebileceğiniz bütün kıyafetlerinizin benzerini bulun; sonra hangisi hangisiyle daha çok uyuyor karar verin,taa dam!İşin en güzel tarafı da onca şeyi üst üste alt alta denemenize rağmen dolabınız hala düzenli.Teşekkürler polyvore (:


Sometimes polyvore could help you with combining your pieces.First find items that similar to your dresses and then find which outfits look better with eachother.Best thing is your closet will be still organized like you did not try them all (:

çok çok öptüm
xoxo

EccE

1 Ağustos 2010 Pazar

Aradaki kilometreler aşkına



Önümüzdeki 3 gün benim için baya zor geçecek.
Bedenim İZMİR'de ama aklım JOHANNESBURG'da.
Kendimi oyalayacak bir şeyler bulmaya çalışıyorum harıl harıl.
Artık bu sayfaya kesin olarak döndüm.Yeni kürkçü dükkanım burasıdır, bu böyle biline!

Haftasonu Çeşme'deydim.Marina beklediğimden de güzel olmuş.Veee orda bir butik var ki beni benden aldı.Taka...

The next 3 days will be difficult for me.
My body is in İZMİR but my head is in JOHANNESBURG.
I need to find something to occupy my mind.
I'm back this time for good.

Last weekend I was @ Çeşme.The new Marina is more beatiful that I expected.And there is a boutique that I really adore.Taka...


Okuduğum kadarıyla Taka ünlüler dünyasında da baya ünlüymüş.
As far as I've heard Taka is famous in celebrity world.




Bahçedeki bir ağacı böyle yapsam, evimizin altında yatır var demekle aynı anlama mı gelir?
If I make one of our trees like this one,would it be so weird?




edit :
Daha fazla bilgi ve fotoğraf için ;
tıklayın
For more info and photos ; click

xoxo
EccE

24 Temmuz 2010 Cumartesi

GeriDönüşüm / Recycle



Geri dönüşüm muhteşem olamadı ne yazık ki.İzmir yanıyor,insanları buharlaşıyor.Bu nasıl bir sıcaktır yahu?! Dayanamıyorum,nefes aldırmıyor bu sıcaklar.

Neyse her şey bir yana bugün çok olağan bir şekilde hürriyet.com.tr'den gazetemi okurken Melis Alphan'ın yazısına takıldım.Hani şu kimi zaman ünlüleri yerden yere vuran,fikirlerini hiç çekinmeden çatır çatır yazabilen yazar.Konu ne mi? İngiliz Vogue,Elle ve W kapaklarında aynı Miu Miu elbiseyi görmemiz.Gülsem mi ağlasam mı bilemedim.Yani bu piyasayının en büyükleri acaba kulakları tıkalı mı hazırlıyorlar dergilerini?Hiç mi birbirlerinden haberleri yok?

Hepsi bir yana bir elbisenin 3 farklı model, ışık ve ortamla nasılda farklı gösterilebilceğini gördük en azından.Benim favorim Elle.Sizin ki hangisi?

I'm back in town again.But it's hot in here.So it is not a good homecoming.

Anyway that's not the point right now.Today I started to read my newspaper on the internet(normally) and stopped by the fashion issue written by Melis Alphan.It was about the british magazine covers.Firstly I didn't realize what she is saying.But after a minute I faced to the truth.British Vogue,Elle & W had the same Miu Miu dress in their covers.How could they be so careless?Don't they get any news from each other?

Aside from everything, all there covers have different looks.My favorite is Elle.Which one is yours?

xoxo

EccE