21 Şubat 2012 Salı

Nerdeyim ||| Balboa Park

Hava güneşliyse ve canınız sıkıldıysa San Diego'da yapılacak en güzel şey Balboa Park'a gitmek.
Öncesinde Buddies'e uğrayın demiyorum zira çok pişmanım!Çok lezzetliler ama çok büyük porsiyonlular aynı zamanda.


Balboa Park'ta sürekli kurulup kurulmadığından bi haber olduğum bi papağan sığınma evi(!) vardı o gün şansımıza.Kimsesiz papağanlara (canım Türkiyemde kediler köpekler sahipsiz olurlar burda papağanlar sahipsiz kalmış, vah yazık!) yardım eden, onları eğiten yardım kuruluşu parkın içinde size kuşları bizzat sevme imkanı tanıyor, baya eğlenceli, kesinlikle tavsiye ederim.

Acımadı ki (Acımadı di mi B.?)


Böyle şakalar espriler papağanlarda gırla, bakın burda ölü taklidi yapan bir tanesini elimde görebilirsiniz, diğeri de omzumdan ona pis pis bakmış resmen.



Ve işte hayatımızın papağanı Kirby, kendisi sadece kadınlarla iyi anlaşmasıyla, küçük erkek çocukları sevmemesiyle, kızların eteklerini kaldırmasıyla ve söyleyebildiği küfürlerle tanınıyor.Baya bildiğin Casanova'nın papağanda can bulmuş hali.Bakınız kucağımızda nasıl da uslu, sakin...









Bu aşağıda gördüğünüz şirin insan yavrusunun fotoğraflarını bütün gün çekebilirdim, eminim o da bana bütün gün poz verirdi.


 


 Ayaklı Disneyland




''Buda gitmeyelim biraz daha kalalım anne'' ya da ''burası bizim evimizmiş şimdi meğer'' pozum


Havalar hala soğuk mu orda?Üzülmeyin, geçer (:
xoxo
EccE

19 Şubat 2012 Pazar

Stuff ||| Gevrek seni çok özledim

Buraya geldiğimden beri en çok özlediğim şey; ailem, sonra ''O'', sonra da gevrek
Nazım sağolsun yıllar öncesinden bilmiş de yazmış :

Basit yaşayacaksın BASİT
Mesela susayınca su içecek kadar basit.
Dört çıkacak, ikiyle ikiyi çarptığında.
Tek düğmesi olacak elindeki cihazın;
Tek bir düğme, tek bir cümle gibi. . .
Sevince lafı dolandırmadan söylediğin "seni seviyorum" gibi.
Basit bir öpücük yetecek sana. . .
Basit, sıcak bir öpücük; ve o öpücükle dolacak tüm günlerin,tüm düşlerin.
O öpücük için yapacaksın hayatinin kavgasını,
Öpücük için yiyeceksin hayatinin dayağını.
Kabak çekirdeği verecek sana rakamların veremediği mutluluğu
El yazısıyla yazılmış eğri büğrü bir mektup olacak
en değerli kağıdın-hep yanında taşıdığın, atmaya kıyamadığın.
İki harekette giyiniverecek, iki harekette soyunuvereceksin.
Kısacık olacak uyanman, ve yola çıkman arasında geçen süre;
Kısacık olacak sıcacık kollara dolanman ve
Kendin bile anlayabileceksin yazdıklarını;
bakışların bile anlatabilecek kendini
Beklentilerin de basit olacak:
Kaf Dağı'nın önünde bekleyecek mutluluklar.
Bir ıslıkta bulabileceksin en uzun dostluk romanını;
ya da bir damla gözyaşı yaşatacak sana en ucuz romanını;
Pankreasının sağlığına dua edeceksin kapatırken gözlerini.
Zafer işareti yapacaksın tuvaletten çıkarken.
Bir kaşarlı tost olacak aradığın nasıl oturacağını bilemediğin sofrada,
parmakların en kıymetli çatalın.
Yine, ayni parmaklar çözecek en karmaşık denklemleri.
İskender'in kılıcı duracak avukat rehberinin yanında.
Bir filarmoni orkestrası veremeyecek sana kontrplak bir gitarda doğru basilmiş
bir fa diyezin mutluluğunu
Makyajı ilk "a"sına kadar bilmen yetecek.
Temizlik kokacak en pahalı parfümün.
"Bilmiyorum" diyebileceksin bilmediğinde ve çok normal olacak "bilemeyesin".
Tek dereden su getirmen yetecek, bir "istemiyorum" diyebilmeye,
Ne durduğu fark etmeyecek abanin altında.
Saatin, sadece saati gösterecek,
Telefonunu sadece telefon etmek için kullanacaksın,
Küçük bir not defteri olacak "bilgini" en hızlı sayan"
Basit yasayacaksın, basit.
Sanki yasamın bir gün sona erecekmiş gibi basit. . .
ÇAY , SİMİT VE PEYNİRLE

16 Şubat 2012 Perşembe


California'da bile olsanız pembe berenizden vazgeçemiyorsanız, sorun sizde değil size ters ters bakanlarda!





14 Şubat 2012 Salı

'12 Sevgililer Günü

Bu sene sevgililer günü sevgiliden, sevdiklerimden uzakta biraz buruk geçecek kabul.
Amaa...
                     ...her zaman dediğim gibi, mesafeleri yiyim bize bir şey olmasın!

Sevgililer gününüz kutlu olsun...







30 Ocak 2012 Pazartesi

Nerdeyim ||| Mission Beach

Bu tarih bir yere kaydedilsin; 28 OCAK 2011 hava denize girilebilecek kadar sıcak...
Tabi eğer California'da doğmuş büyümüşseniz.Bizim gibi İzmirliler için bile hala hava birazcık serin(!)











22 Ocak 2012 Pazar

Nerdeyim ||| San Diego Zoo


Biraz modaya, yaşam stiline ara verip gezi bloguna kaymanın tam zamanıdır sanırım  (:
İşte karşınızda dünyanın en büyük hayvanat bahçelerinden San Diego Hayvanat Bahçesi...






Hayır ya koybalmadık tabi ki 



Evet üstteki canlıyı gördükten sonra bende aynı tepkiyi verdim, yanlış çiftleşme (:


Dünyanın en şaşkın çocuğu, nereye bakıyor derseniz hemen aşağıdaki görüntüye...







Vee ben hayvanat bahçesine giderken ne giymişim;
Ortama uyum sağlayayım, yeşilin içinde kaybolayım diye 3 yıl önce alınan
ve anca bu sene Versace for H&M taytlarını gördükten sonra giymeye cesaret 
ettiğim Roberto Cavalli Taytım;
Uzaklardan bile seçilebileyim, hemen fark edileyim diye neon Streche yeleğim;
Yakında uyurken bile giymeye başlayacağım canıım Tomslarım;
Türkiyeden getirdiğim yegane ceketlerden(kolları kısa bununda neremi korucaksa) olan kot mont +
İçimdeki elbisemsi siyah dümdüz tunik Mango;
Ortama uygun ikinci aksesuarım kuşlu kolye H&M
Emektar çantam Beşiktaş Pasajı

16 Ocak 2012 Pazartesi

Nerdeyim ||| SDSU

Evet neredeyse 22 saatlik bir yolculuğun ardından farklı bir saat dilimine geçebildim.Yerimi, yurdumu buldum ve sanırım artık tam anlamıyla yerleşmiş durumdayım.
Olduğum yer haritadan da görebileceğiniz gibi San Diego, önümüzdeki 4,5 ay boyunca burdayım.Bakalım önümüzdeki güneşli(!) günlerde neler olucak?

ps:Biliyorum siz orda Türkiye'de kar ve yağmurla uğraşıyorsunuz ama burada hayat oldukça güneşli (en azından öğleyin)

Üşenmeden fotoğraf makinemi sürekli yanımda taşıyorum,işte orda burda çektiğim bazı fotoğraflar...






   

4 Ocak 2012 Çarşamba

NEW YEAR ||| Ne giydim?


2011 hayatımın şakalarını yaptı bana, gitti geldi, sürüncemede bıraktı çoğu zaman.

Hiçbir şeyin sadece siyah ve beyaz olamayacağını gösterdi, ani kararlar aldırdı.Bide yetmedi onları uygulattı.(Tam bir eşşekkafalıydı kendisi)

Peki yaptıklarımdan pişman mıyım? Tabiki de HAYIR!

Ben haftaya salı 2012nin 10. gününde Amerika'ya doğru yol alıyor olacağım.(Evet böyle lök di

ye söylersem daha etkili olur diye düşündüm.)

Bugüne kadar ettiğim bütün büyük laflar benimle dalga geçiyor son birkaç aydır.''etmem'', ''yapmam'', ''gitmem'' ler yerlerini ''olur'' ''onu da yaparım be nolcak'' ''el mahkum gidecez(!) artık'' lara bırakıyor.

Ölesiye korkuyorum o saatlerce sürecek uçak yolculuğundan, ayak uyduramamaktan ve en önemlisi özlemekten.


Uykularım kaçıyor
Uykularım bölünüyor
Uykularım şaşırıyor
ve ben tüm bu karmaşanın içinde 4 mevsim yaz yaşanan bir yere 5 aylık yetecek bir bavul hazırlamaya çalışıyorum.(Anne, nolur yardım et!)

Daha fazla konuyu dağıtmadan 2012ye dair iyi dileklerimi sunayım ve sizi ''yılbaşı gecesi ne giydim''imle baş başa bırakayım.


Sağlıklı, umutlu, başarılı, sevgi dolu olacağımız daha nice senelere...









xoxo
EccE